Farkındamıyız…….. ?
AVUCUNUZU AÇMAYI DENEDİNİZ Mİ?
Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır:
Bir Hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa
bağlanır. Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan
içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken
sokacağı büyüklüktedir. Yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz.
Maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar,
ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk
yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde maymun çılgına
döner, ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur.
Onu sadece, kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken
tek şey, elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar
güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
Bizleri de tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız
ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken; elimizi
açıp benliğimizi, bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla
özgür olmaktır! Bu örnekle benzeştirirsek;ben,sahip olduğumuzu düşündüğümüz
her şeyin bizim için birer tuzak olduğunu fark etmediğimizi düşünüyorum:
—Çoğunlukla konuşmaktan fazla bir özelliğini kullanmadığımız son model cep
telefonlarına sahip olmak,
—Ortalama 15 m2´sini kullandığımız ama kullandığımız alandan 10–20 kat
büyük evlere sahip olmak,
—Belki bir kez giydikten sonra çok uzun sure dolabımızın bir köşesinde
unuttuğumuz günün modasına uygun giysilere sahip olmak,
—Okumadığımız kitaplara sahip olmak,
—Asla kadranın gösterdiği sürate ulaşamayacağımız en süratli arabaya sahip olmak,
—Bize günde 3–5 kez zamanı, başkalarına sürekli zenginliğimizi gösteren kol
saatlerine sahip olmak,
—Vakit bulup gidilemeyen, gidilse bile dinlendirmekten çok uzak; tabiri caizse
yorgunluktan haşatımızı çıkaracak deniz kenarına yakın bir yazlık, bir dinlence
evine sahip olmak,
—Vaktimize, nakdimize, aklımıza, çenemize zarar verse bile bir futbol takımı
taraftarlığına sahip olmak,
—Oturmadığımız koltuk takımları,izlemediğimiz dev ekran televizyonlar;
kullanmadığımız, faydalanmadığımız daha nelere sahip olmak…
Ya da sahip olduğumuzu sanmak…
__Sadece çevre olsun diye bulunduğumuz ortamlar ve arkadaşlıklar
O maymun gibi; avucumuzda tuttuğumuz sürece (faydalanamasak bile)
sahip olduğumuzu sanmıyor muyuz? Ve ancak parmaklarımızı gevşetip
bunlardan vazgeçtiğimiz zaman gerçekten özgür olup tüm yeteneklerimizi
kullanabilir hale gelmeyecek miyiz?
Aslında biz bu dünyaya sahip olmaya değil,şahit olmaya gelmişiz.Ah bunu
bir anlayabilsek. ..
Doç .Dr. Erol ERÇAĞ